Aylar, yıllar geçti; hâlâ ağlarsın,
Artık yaşlarını sil Ayasofya.
O mahzun halinle yürek dağlarsın;
Fetih’in sembolüsün, bil Ayasofya.
Biliriz yaranı derindir, derin;
Bakarsın bize mahzun ve serin.
Gönüllerde yine aynıdır yerin;
Olmasın yaşların Nil Ayasofya.
İsteriz müminler sende cem olsun;
Haktan, hakikatten her gün dem olsun.
Kuduz köpeklere varsın yem olsun,
Sana uzatılan dil Ayasofya.
Fatih’in vakfını tutarız müze,
Torunuyuz deyip çıkarız yüze.
Gün gelip bu hesap sorulur bize;
Görecek göz neden, mil Ayasofya?
Gaflet uykusundan millet uyansın;
Hakk’ın boyasıyla yine boyansın.
Zalimlere değil Hakk’a dayansın;
O zaman düşmanlar çil Ayasofya.
Değişmez ölçüyü millet taşırdı;
Temel taşlarını kûffâr aşırdı.
Bir sam yeli esti, yolu şaşırdı;
Karıncayı sandı fil Ayasofya.
Gaflet uykusundan millet uyansın;
Hakk’ın boyasıyla yine boyansın.
Zalimlere değil Hakk’a dayansın;
O zaman düşmanlar çil Ayasofya.